DEİK'in Brexit 'Türkiye-Birleşik Krallık- AB İlişkilerinde Siyasi ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar' raporu açıklandı

  • 18.09.2019 15:10

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye- İngiltere İş Konseyi
ev sahipliğinde düzenlenen Brexit Sürecinde Türkiye: Riskler ve
Fırsatlar Semineri'nde Türkiye'deki en kapsamlı rapor olarak DEİK
tarafından hazırlanan Brexit 'Türkiye-Birleşik Krallık- AB
İlişkilerinde Siyasi ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar' raporu
açıklandı. Raporda Türkiye'nin Brexit sürecinde alternatif senaryolar
dahilinde karşılaşacağı riskler ve fırsatlar ortaya konuldu.
Türkiye'nin en kısa zamanda İngiltere ile bir Serbest Ticaret
Anlaşması (STA) imzalaması gerektiği ve Gümrük Birliği anlaşmalarına
dahil olması gerektiği vurgulandı.
Türkiye- İngiltere İş Konseyi Brexit Sürecinde Türkiye: Riskler ve
Fırsatlar Semineri etkinliği, T.C. Dışişleri Bakanlığı Bakan
Yardımcısı Faruk Kaymakçı, İngiltere Ankara Büyükelçisi Dominick
Chilcott, İngiltere İstanbul Başkonsolosu Judith Slater, DEİK/Türkiye
İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür, T.C. Ticaret Bakanlığı, AB ve
Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Elif Gürsoy, Aston
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaprak Gürsoy ve Ford Motor Avrupa
Kamu İlişkileri Direktörü Nicola Walker'ın katılımlarıyla 18 Eylül
2019 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi.

"Aslında Brexit kendini otomatik olarak ortadan kaldırıyor"

Seminerin açılışında yaptığı konuşmada Brexit'in, 2016 yılında
yapılan referandumun popülizmin, aşırı sağın yükselişinin, işsizliğin,
göç dalgasının ve güvenlik tehditlerinin altında gerçekleştiğine
dikkati çeken T.C. Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı
Faruk Kaymakçı, "Bugün 2019'da Birleşik Krallık bir şekilde AB'den
çıkacaksa o tarihten bu yana referandumda oy kullanan ve yaşamını
yitirenleri çıkarırsanız ve hiçbir yeni seçmen eklemezseniz aslında
Brexit kendini otomatik olarak ortadan kaldırıyor. Bugün itibarıyla
yüzde 60'a kadar Birleşik Kralık'ın AB'de kalmasını düşünen bir kitle
var" dedi. Birleşik Krallık'ın bir şekilde referandum meselesini
çözmesi gerektiğini ve ikinci bir referandumun iyi fikir olabileceğini
söyleyen Kaymakçı, "Brexit, hem AB'nin hem bana göre Birleşik
Krallık'ın hem de Türkiye'nin zararına. Umarım önümüzdeki günlerde bu
konuda herkesin yararına olacak adımlar atılır" şeklinde konuştu.
Başından beri Brexit'in gerçekleşmesine ihtimal vermeyenlerden
olduğunu ancak özellikle son 3-4 aydır yaşanan gelişmelerden sonra
Brexit'in gerçekleşme ihtimalinin arttığını belirten Kaymakçı, "Yine
de hala gerçekleşmez diye düşünüyorum ama bir taraftan da gerçekleşme
ihtimali giderek artıyor, 4 ertelemeden sonra... 31 Ekim 2019'da
gerçekleşmezse 31 Ocak 2020'ye kadar uzama söz konusu olabilir. Bu
süreçte belki de daha farklı çözümler olur." diye konuştu. Kaymakçı,
Birleşik Krallık'taki muhataplarıyla Brexit konusunda başından beri
irtibatta olduklarını ve diyalog gurupları oluşturulduğunu söyledi.

"Anlaşmalı Brexit durumunda Türkiye ile STA imzalanabilir"

Etkinliğin açılışında konuşan İngiltere Ankara Büyükelçisi
Dominick Chilcott ise uzun dönemde İngiltere ve Türkiye'nin
ilişkilerinin iyi olacağını, kısa dönemin biraz çalkantılı
geçebileceğini ifade etti. Brexit'in iki ülke ilişkilerini
belirleyecek 3 ana faktör olduğunu vurgulayan Chilcott, "Eğer sert bir
Brexit meydana gelirse bazı önemli hukuki ve idari zorluklar var
önümüzde" dedi. Chilcott, Brexit'in oldukça komplike bir süreç
olduğunu belirterek, çok fazla değişken bulunduğunu belirterek, "Kimse
bu sorunun nasıl çözüleceğini ve ne kadar süreceğini bilmiyor. Belki
genel bir seçim de yapılabilir bu sonbaharda, belki de olmayabilir"
diye konuştu. Dominick Chilcott, anlaşmalı Brexit durumunda bir geçiş
dönemi olacağını, bu dönemde AB ile işlerin olduğu gibi devam
edeceğini ve Türkiye ile İngiltere'nin arasında da buna paralel olarak
bir serbest ticaret anlaşması (STA) imzalanabileceğini söyledi.
Chilcott, STA'nın iki ülke arasında mümkün olduğunca çabuk imzalanması
gerektiğini, bunun iki hükümetin siyasi iradesine de bağlı olduğunu
vurguladı. Brexit sonrası Türkiye ile ilişkilerin İngiltere için en
önemli ilişkilerden biri olacağını dile getiren Chilcott, "Hangi
hükümet iktidarda olursa olsun birbirine önem verme hissi devam edecek
ve artacaktır. İkisi de etkili ülkeler... AB komşusu bir ülke olarak
nasıl yaşayacağız, AB'ye ne kadar uyumlanıp ne kadar bağımsız
kalacağız... Bunlar ortak büyük sorularımız" ifadelerini kullandı.

"Brexit senaryolarına karşı hazırlıklı olmalıyız"

Seminerin açılışında konuşan DEİK/Türkiye İngiltere İş Konseyi
Başkanı Remzi Gür ise, Brexit ile gelen büyük değişim çerçevesinde
Türkiye ve İngiltere arasındaki ekonomik ilişkilerin artık daha farklı
bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 2018 yılı
itibariyle 18.6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmi
çerçevesinde Birleşik Krallık'ın, Türkiye'nin en büyük ikinci ihraç
pazarı konumunda olduğunu belirten Gür, "Britanya firmaları, ülkemizde
yatırım yapan ülkeler arasında dördüncü sırada geliyor. Bu nedenle iş
dünyası olarak yaşanabilecek her türlü Brexit senaryosuna karşı
hazırlıklı olmalıyız" dedi. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın anlaşmasız
Brexit senaryosunda iki ülke arasındaki ticaretin 3 milyar dolar
Türkiye aleyhinde etkileneceği yönünde olacağı açıklamasını hatırlatan
Gür, "İki ülke arasında dengeli bir ekonominin sürdürülerek
geliştirilmesi ve potansiyel iş birliği alanlarının belirlenmesi,
büyük önem taşıyor. Bu kapsamda İngiltere'nin seçtiği yol olan
Brexit'te hem hükümet hem özel sektör hem de STK (sivil toplum
kuruluşu) boyutunda yer almamız önemli. Öte yandan Brexit, diğer
ülkelerle ilişkileri derinleştirmek için de ciddi fırsatlar
sağlayacak. Bu sebeplerle Brexit konusu İngiltere'nin olduğu gibi İş
Konseyi'mizin ve ülkemizin önemli gündem maddelerinden birisidir"
dedi. İngiltere'nin Brexit'ten anlaşmalı ya da anlaşmasız ayrılmasının
İngiltere için çok bir şey ifade etmeyeceğini, ülkenin kısa zamanda
toparlayarak ticaretine devam edeceğini aktaran Gür, "Türkiye'nin,
zarar görmesi durumunda da bu zararı kısa zamanda telafi edebileceğine
inanıyorum. İngiltere'nin bize bu coğrafyada ihtiyacı var. Üçüncü
ülkelerde iş birliği yapabiliriz. İngiltere'nin iyi veya kötü
ayrılması bizim moralimizi bozmamalı" diye konuştu.

"Bizim için en iyi senaryo, İngiltere'nin Gümrük Birliği'nde
kalması"

Etkinlikte Brexit Türkiye-Birleşik Krallık- AB İlişkilerde Siyasi
ve Ekonomik Riskler ve Fırsatlar konulu rapor sunumunu gerçekleştiren
Aston Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaprak Gürsoy, "Tarihsel bir
perspektif sunmak, Brexit sürecini anlatmak, siyasi etkileri, ekonomik
etkileri ve sonu belli olmayan bir sürecin sonuçlarını paylaşmak üzere
tüm kaynaklardan edindiğimiz bilgileri derleyip toparlayarak Türkçe
olarak en geniş kapsamlı raporu hazırladık" dedi. Raporda ekonomik
olarak sert Brexit koşullarında en çok etkilenen ülkenin Türkiye
olacağı sonucu çıktığını işaret eden Gürsoy, "Hızlı bir şekilde
İngiltere-Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması yapılması için
ikili çalışmalara devam edilmeli. Bizim için en iyi senaryo,
İngiltere'nin Gümrük Birliği'nde kalması" dedi.


Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey