ANALİZ-Sabah Stratejisi(Ziraat Yatırım)

  • 02.08.2019 09:07

Ziraat Yatırım Menkul Değerler ( http://www.ziraatyatirim.com.tr )
Tarafından Hazırlanan Sabah Stratejesi Analizi:
"Çin'de sonlanan ve elle tutulur bir sonuç çıkmayan ticaret
görüşmelerinin ardından, Trump'ın 300 milyar Dolar değerindeki Çin
malına 1 Eylül'den itibaren %10 vergi uygulayacağını açıklaması risk
iştahını zayıflattı. Trump'ın açıklaması öncesinde 3.000 seviyesinin
hafif üzerinde alıcılı seyreden S&P500 endeksi bu seviyeden yaklaşık
%2 oranında düşüş kaydetti. Günlük kayıp ise %0,9 oldu. Bu sabah da
Asya borsalarında belirgin satışlar var. Yuan da sert düşüş
gösterirken, ABD on yıllık tahvil faizi %1,88'e kadar gerilemiş
durumda. Ek olarak, yeni gümrük haberi ile birlikte küresel büyüme
endişeleri petrolde de sert düşüşe neden oldu. Brent petrol dün %5
oranında değer kaybıyla tamamladı. Özetle, Trump'ın açıklamaları
fiyatlamalarda ana etken. Bu gelişmeler kapsamında, BIST100 endeksi
güne %1'e yakın satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Ancak, ticaret
geriliminin tekrar gündeme gelmesi Fed ile ilgili faiz indirim
beklentilerini tekrar arttırdı. Bu beklentiler piyasalarda satışların
derinleşmesini engelleyebilir. Nitekim ABD vadelileri sınırlı baskı
altında. Dolayısıyla, petroldeki düşüşü de dikkate aldığımızda
endekste aylık ortalamanın geçtiği 100.600 seviyesinden tepki
görülebilir. Veri tarafında, bugün TSİ 15:30'da ABD'de açıklanacak
tarım dışı istihdam verisi yakından izlenecektir.

MAKROEKONOMİ

Fed Başkanı Jerome Powell'ın, Fed'in faiz kararı sonrası yaptığı
basın toplantısında, faiz indiriminin uzun bir gevşeme çevriminin
başlangıcını işaret etmekten ziyade, aşağı yönlü risklere karşı
sigorta olması için tasarlandığını belirtmesi ve faiz indirimini,
döngü ortası ayarlaması olarak nitelemesi sonrasında küresel risk
iştahındaki baskılanma devam ediyor. Piyasalarda, Powell'ın
açıklamalarının, Fed'in gelecek dönem para politikası ile ilgili
belirsizlikleri artırması sonrasında küresel hisse senedi borsaları
baskı altında kalırken ve dolardaki güçlü seyir ise devam ediyor.
Nitekim, Fed fon (Fed'in gösterge faizi) vadelileri, Fed'in yıl
sonu öncesi bir kez daha faiz indirimine gidebileceğini işaret ediyor.
Bu durum, piyasanın, Fed'in daha yavaş ve daha az bir faiz indirimine
yöneleceğini beklediğini gösteriyor. Fed'in önceki günkü FOMC
toplantısı öncesi, piyasa katılımcıları aralık sonuna doğru olan
dönemde üç adete kadar faiz indirimi fiyatlıyordu. Bu durum da,
doların küresel çapta değerlenme nedenini açıklamakta.
ABD Başkanı Trump, Powell'ın faiz indirimine yönelik
açıklamalarının ardından Fed'e yönelik eleştirilerine dün devam etti.
Bu hafta büyük bir faiz indirimi çağrısında bulunan Trump, Fed'in 25
baz puanlık faiz indirimi kararını eleştirdi. Bu kapsamda Trump,
"Piyasanın Fed ve Powell'dan duymak istediği, bunun, Çin, Avrupa
Birliği ve diğer ülkelere ayak uydurabilecek uzun ve agresif bir faiz
indirimi döngüsünün başlangıcı olacağıydı. Powell her zaman olduğu
gibi bizi hayal kırıklığına uğrattı, ama en azından zaten en başında
hiç başlamaması gereken parasal sıkılaştırmayı bitiriyor. Enflasyon
yok. Ancak kesinlikle Fed'den pek bir yardım almıyorum." ifadelerini
kullandı.
Önceki gün ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ve Ticaret Temsilcisi
Robert Lighthizer'ın Shanghay'da Çin Başbakan Yardımcısı Liu He ile
yeniden bir araya gelerek görüşmelerinin ardından, iki ülke ticaret
heyetleri, temaslarını tamamlamış ve heyetler, bir sonraki üst düzey
ticaret görüşmelerini eylül ayında ABD'de sürdürme kararı almışlardı.
Ancak taraflar arasında uzun süredir devam eden ticaret
anlaşmazlığının sona ereceğine ilişkin fazla ipucu verilmemesi,
görüşmelere ilişkin olumlu beklentileri azaltmıştı. Dün ise ABD
Başkanı Trump, Çin'e yeni ek tarifeler uygulayacaklarını belirterek,
Çin ile olan ticaret savaşını yeniden alevlendirdi. Bu kapsamda
Trump, daha yakın zamanda Çin'in, ABD'den büyük miktarda tarım ürünü
alacağını açıkladığını, ancak bunun gerçekleşmediğini, devam eden
ticaret görüşmelerinde yeni fasıla 1 Eylül'de ABD'de başlayacaklarını
ve ABD'ye Çin'den gelen 300 milyar dolarlık mal için %10'luk ek bir
tarife uygulamaya başlayacaklarını ve bu ek verginin, halihazırda %25
gümrük vergisi konmuş 250 milyar dolarlık ürünü kapsamadığını
belirtti. Trump'ın, Çin'e yönelik söz konusu yeni ek tarife adımı ise
ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimlerine yönelik endişeleri
artırırken, küresel risk iştahını baskılayan bir unsur olarak öne
çıkmakta.
Öte yandan, İngiltere'nin yeni başbakanı Boris Johnson'ın,
İngiltere'nin, Brexit anlaşmasının yeniden müzakerelere açılması
yönündeki talebine AB'nin uymaması halinde Brexit görüşmelerine
başlamayacağı uyarısında bulunmasını yinelemesi, anlaşmasız Brexit
ihtimalini artırarak, küresel risk iştahını baskılayan bir diğer
önemli gelişme olmaya devam etmekte. Öyle ki, Başbakan Johnson'ın
anlaşmasız ayrılığa yönelik artan söylemlerinin ardından, İngiliz
hükümeti, anlaşmasız Brexit'e hazırlanmak için 2,1 milyar sterlinlik
ek bütçe ayırdığını bildirdi. Yeni fonlama, anlaşmasız Brexit
harcamalarını bu mali yıl için 4,2 milyar sterline çıkarırken,
anlaşmasız Brexit senaryosu için tahsis edilen toplam pay 6,3 milyar
sterline ulaştı.
Avrupa'da imalat PMI verileri ise zayıf gelmeye devam ediyor. Dün
açıklanan verilere göre, Almanya'da imalat PMI temmuzda 45'ten 43,2'ye
gerileyerek, ard arda yedinci kez sektörde daralma sinyali verdi ve
Temmuz 2012'den beri en düşük seviyesine geriledi. Brexit
belirsizliği, otomobil endüstrisindeki sorunlar ve zayıf Çin
büyümesinin bir arada olması Almanya'da üreticileri olumsuz yönde
etkilediğini teyit etti. Euro Bölgesi'nde imalat PMI temmuzda 47,6'dan
46,5'e gerileyerek sektörde art arda altıncı kez daralmayı işaret etti
ve Aralık 2012'den beri en düşük seviyesine geriledi. İtalya'da imalat
PMI temmuzda 48,4'den 48,5'e yükseldi, ancak daralma bölgesindeki
seyrini sürdürmeye devam etti. Fransa'da imalat PMI, 51,9
seviyesindeki genişleme bölgesinden, temmuzda 49,7'ye gerileyerek
daralma bölgesine geçiş yaptı. İngiltere'de imalat PMI ise temmuzda
bir önceki aya göre değişmeyerek 48 seviyesinde yatay kaldı, ancak ard
arda üçüncü ayda da daralmaya işaret etti. Avrupa ekonomilerinden
gelen zayıf imalat PMI verileri, küresel büyümeye yönelik endişeleri
artırarak, küresel risk iştahını baskıladı.
Dün piyasaların odak noktasında ise, İngiltere Merkez Bankası'nın
(BoE) faiz kararı vardı. BOE dünkü toplantısında oy birliği ile aldığı
kararla politika faizini değiştirmeyerek %0,75 seviyesinde sabit tuttu
ve varlık alımlarında değişikliğe gitmeyerek 435 milyar sterlin olan
tahvil alım hedefini ve 10 milyar sterlin olan özel sektör tahvil alım
hedefini değiştirmedi. BoE, faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada,
Brexit'ten dolayı ekonominin görünümüne her zamankinden daha az güven
duyduklarını belirtti. BoE, AB'den anlaşmasız ayrılma yönünde artan
risklerin artmakta olduğunu belirtirken, BoE Başkanı Mark Carney,
faizleri indirmenin şuan için masada olmadığını belirtti. Bu kapsamda,
İngiltere'nin AB'den anlaşmasız ayrılması endişelerine ve küresel
ekonomideki yavaşlamaya dikkat çeken BoE, diğer merkez bankalarının
aksine, faizleri indirmeyi değerlendirdiğine yönelik bir sinyal
vermedi. BoE, faizlerde kademeli artırma tahminini koruduğunu, ancak
artık bunun küresel ekonomik büyümedeki artışa ve anlaşmalı Brexit'e
bağlı olduğunu belirtti. Ancak piyasa katılımcıları, BoE'nin bir
sonraki hareketinin faiz artırımından ziyade faiz indirimi olacağını
düşünüyor. Bununla birlikte BoE, tahminlerinde Brexit kaynaklı bir
olumsuzluğun yaşanmadığı senaryoyu baz aldı. Bu kapsamda BoE, zayıf
küresel ekonomi sebebiyle bu yılki büyüme tahminini %1,5'ten %1,3'e
düşürdü, 2020 yılı tahmini de %1,6'dan %1,3'e çekildi. BoE Başkanı
Mark Carney, İngiltere'nin AB'den anlaşmasız şekilde ayrılması halinde
Sterlinde düşüş, İngiliz varlıklarının risk primlerinde ve oynaklıkta
artış görülmesinin olası olduğunu söyledi.
Küresel iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi ve zayıf seyreden
enflasyon oranlarının ise, Merkez Bankalarını daha genişlemeci bir
para politikasına yönlendirmeye devam ettiği gözlenmekte. Bu kapsamda,
Fed, ECB, BOJ ve BoE gibi gelişmiş ülke Merkez Bankaları son dönemde
parasal genişleme sinyali verirken, onları birçok GOÜ Merkez
Bankalarının da takip ederek parasal gevşeme trendine katıldıkları
görülmekte. Bu kapsamda, dün Hong Kong para otoritesi, Fed'in faiz
indirim kararının ardından 2008 yılından bu yana ilk kez faiz indirdi.
Buna göre, Hong Kong para otoritesi tarafından yapılan açıklamada,
Fed'in faiz indirimiyle uyumlu olarak 25 baz puanlık indirim ile
politika faizini %2,75 seviyesinden %2,50 seviyesine indirildiği
bildirildi. Özellikle, son 10 yıllık dönemde faizlerdeki ilk düşüşe,
küresel ticaretin zayıf seyri, Çin'in daralan ekonomisi ve yerel
politik gerginliklerin neden olduğu gözlenmekte. Ayrıca, dün Katar
Merkez Bankası (QCB) da, politika faiz oranını 25 baz puan indirerek,
%2,50'den %2,25'e çekti.
Çekya Merkez Bankası ise, faiz değişikliğine gitmeyerek politika
faizini %2'de sabit bıraktı. Ancak 2017 yılından bu yana toplam sekiz
kez faiz artırarak Avrupa'da benzer ülkeler arasında en şahin
duruşlulardan biri olan banka, böylece faiz politikasında bekleme
moduna geçmiş oldu. Çekya'da enflasyon %2'nin üzerinde bulunmakta,
tüketici ve kamu harcamaları güçlü durumda ve ihracat şimdiye kadar
Euro Bölgesi'ndeki yavaşlamaya karşın, dayanıklı görünmekte. Ancak
ülkede PMI göstergesi temmuzda son on yıldan bu yana görülen en düşük
seviyeye gerilemiş durumda bulunuyor.
İran Nükleer Anlaşmasına dair riskler ve belirsizlikler ise devam
ediyor. Bu kapsamda, dün ABD tarafından gelen açıklamalarda, nükleer
anlaşma kapsamında İran'la sivil nükleer çalışmalar yapan ülkelere
yaptırım muafiyetinin 90 gün daha uzatıldığının belirtilmesi, ABD ve
İran arasındaki gerilimleri daha da artıran bir gelişme olarak öne
çıkmakta.

Yurtiçinde dün açıklanan verilere bakıldığında

• Türkiye İmalat PMI endeksi, temmuzda hafif çapta gerileyerek
46,7 düzeyinde gerçekleşti ve faaliyet koşullarında ılımlı ölçüde
yavaşlamaya işaret etti. Bununla birlikte, endeksin alt bileşenlerine
bakıldığında, üretimde son 4 ayın en hafif yavaşlamasının
gerçekleştiği ve yeni ihracat siparişlerinin istikrarlı seyrettiği
gözlendi. İmalat sanayi PMI mayısta TL'deki değer kaybının etkisiyle
nisanda 46,8 olarak kaydedilmesinin ardından, 45,3'e gerileyerek
sektördeki daralmanın 14. ayına girdiğini işaret etmiş ve ardından,
haziranda yeniden toparlanarak 47,9 seviyesinde gerçekleşerek imalat
sektöründeki yavaşlamanın hız kestiği sinyalini vermiş ve 11 ayın en
yükseğinde gerçekleşmişti. Bu kapsamda, mayıs ayında imalat PMI'da
hafif aşağı yönlü bir izlenim görülmesinin ardından, haziran ayında
TL'deki olumlu görünümle güven endekslerinde toparlanmayla birlikte
imalat PMI'da yükseliş görülmüştü.
• Temmuz ayına ilişkin İTO İstanbul perakende fiyatlar %0,04,
toptan fiyatlar ise %0,52 oranında arttı. Perakende fiyatlar ise 2019
yılı temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,08, toptan
fiyatlar %18,84 arttı. İstanbul'da haziranda ise bir önceki aya göre
perakende fiyatlar -%0,98 ve toptan fiyatlar -%2,09 oranında azalmıştı
ve geçen yılın aynı ayına göre ise haziranda perakende fiyatlarda
%16,62 ve toptan fiyatlarda ise %19,31 yükseliş yaşanmıştı.

Bugün yurtiçi tarafta ise Uluslararası Kredi Derecelendirme
Kuruluşu S&P'nin Türkiye'nin Kredi Notu Değerlendirmesi takip
edilecek. S&P'nin, Türkiye'nin 'Durağan' olan görünümü ile 'B+' olan
kredi notunu sabit tutması bekleniyor.

ŞİRKET HABERLERİ

Afyon Çimento (AFYON, Negatif): Afyon Çimento 2Ç2019'da 15,1mn TL
zarar kaydetmiştir. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 18,3mn TL kar
elde etmişti. Şirket bu çeyrekte 4mn TL brüt zarar kaydederken, net
finansman gideri 17,8mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerden gelir ise
3,3mn TL olmuştur. Geçen yılın ikinci çeyreğinde bu kalemden 18,4mn
TL'lik gelir karı desteklemişti. Yine geçen yılın ikinci çeyreğinde
13,4mn TL brüt kar elde edilmişti. Son olarak, ikinci çeyrek zararı
sonrasında Şirket'in yılın ilk yarısındaki zararı 29,5mn TL olmuştur.
Şirket geçen yılın ilk yarısında 13,7mn TL kar elde etmişti.
Tekfen Holding (TKFEN, Sınırlı Pozitif): Tekfen'in 2019 yılının
ikinci çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı
dönemine göre %43,2 oranında artarak 399,6mn TL yükselmiş ve hem bizim
beklentimiz olan 355mn TL'nin, hem piyasa beklentisi olan 378mn TL'nin
üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada tarımsal sanayi grubu
karının beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi etkili olmuştur.
Tekfen'in satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı
dönemine göre taahhüt ve tarımsal sanayi tarafı gelirlerindeki
artışların etkisiyle %31,1 oranında artarak 3.718mn TL'ye ulaşırken,
satışların maliyetindeki artış ise %28,9 oranında gerçekleşmiştir.
Buna bağlı olarak brüt kar %44,9'luk artışla 569,3mn TL'ye
yükselirken, brüt kar marjı da %13,8'den %15,3'e çıkmıştır. Şirketin
operasyonel giderleri aynı dönemde %41,8 oranında artarken, diğer
faaliyetlerden 2Ç2018'de kaydedilen net 84mn TL'lik gidere karşın,
2Ç2019'da 56,5mn TL gelir kaydedilmiş ve faaliyet karı 2Ç2018'deki
173mn TL'den 2Ç2019'da 432,1mn TL'ye yükselmiştir. Şirketin FAVÖK'ü de
2Ç2018'deki 297mn TL'den 2Ç2019'da 455mn TL'ye ulaşmıştır. Ayrıca
58,4mn TL net finansman geliri kaydedilirken, 91,1mn TL'lik vergi
sonrası ana ortaklık net dönem karı 399,6mn TL olarak gerçekleşmiştir.
İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Holding'in Ocak-Haziran ana
ortaklık net dönem karı %127,3 oranında artarak 1.181,9mn TL'ye
ulaşmıştır.
Vestel Beyaz Eşya Sanayi (VESBE, Pozitif): Şirket'in 2Ç2019'daki
net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %75,4 oranında
artarak 233,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket'in satış gelirleri
2Ç2019'da yıllık %32,7 oranında artarak 1.818mn TL'ye çıkarken, brüt
karı aynı dönemde %36,1 oranında artarak 2Ç2019'da 303,7mn TL'ye
yükselmiştir. Operasyonel giderleri %21,3 oranında artan şirket, diğer
faaliyetlerden ise 6mn TL gider kaydetmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak
şirketin faaliyet karı geçen yılın aynı dönemine göre %107,9 oranında
artarak 240,8mn olmuştur. Finansman tarafında 12,9mn TL gider
kaydedilmiş ve vergi öncesi karı 227,9mn TL olarak gerçekleşmiştir.
5,9mn TL'lik vergi geliri sonrasında net dönem karı 233,8mn TL
olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek net karı ile birlikte Şirket'in
2019 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı geçen yılın
aynı dönemine göre %45,7 oranında artarak 317,2mn TL olmuştur.
Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Sınırlı Pozitif): Yapı Kredi
Bankası'nın 2019 yılının ikinci çeyreğindeki net dönem karı bir önceki
çeyreğe göre %9,8 oranında azalarak 1.120mn TL'ye gerilemiş ancak hem
bizim beklentimiz olan 992mn TL'nin, hem de piyasa beklentisi olan
1.003mn TL'nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada diğer
faaliyet gelirlerinin beklentimizin üzerinde, karşılık giderlerinin
ise beklentimizden düşük gerçekleşmesi etkili olmuştur. Ayrıca, vergi
karşılığı da beklentimizin altında gerçekleşmiştir. Banka'nın ikinci
çeyrek net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %9
düşmüştür. Ayrıntılar için tıklayınız…
Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): Bazı basın yayın organlarında yer
alan, Ortaklığın HNA Gruba ait Virgin Australia Holdings Ltd.'nin
hisselerinin %20'sini satın alacağına ilişkin iddiaların gerçeği
yansıtmadığını açıkladı.

SEKTÖR HABERLERİ

AVM Perakende Ciro Endeksi, 2019 Haziran döneminde bir önceki
yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan
incelendiğinde %19,2 artış kaydederek 347 puana ulaştı.
Kredi Faizleri: TCMB'nin faiz indirimi sonrası Ziraat Bankası ve
Vakıfbank kredi faizlerinde indirime gittiğini açıklarken faizlere en
duyarlı sektörlerden konutta da kampanya sinyali geldi. Ziraat Bankası
bugün yaptığı açıklamada 500,000 TL'ye kadar azami 180 ay vadeli konut
kredisi faizini aylık %0,99'a indirdiğini duyurdu. Banka, 500,001-1
milyon lira arası azami 180 ay vadeli konut kredilerinde aylık faizi
%1,19 1 milyon lira üzeri kredilerde ise %1,39 olarak belirledi.
Vakıfbank da 500,000 TL'ye kadar olan konut kredilerinde aylık faiz
oranını %1,49'dan %0,99'a çekti. Banka ayrıca, konut projelerinde
aktif müşterisi olan firmaların ürettiği konutlardan satın almak
isteyen bireysel müşteriler için firmaların kampanyaya katılımı
halinde 180 ay vadeye kadar aylık %0,79 faiz oranından konut kredisi
sağlayacak. (Kaynak: Reuters)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Arena Bilgisayar (ARENA, Sınırlı Pozitif): Arena Bilgisayar'ın
2019 yılı 2. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 3,4mn TL olmuştur.
2Ç2018'deki ana ortaklık net dönem zararı 3,9mn TL idi. Satış
gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,9
artışla 604,3mn TL, satışların maliyeti de %38 artışla 569,3mn TL
olmuştur. Böylelikle 35mn TL'lik brüt kar oluşmuştur. 2Ç2018'deki brüt
kar 25,7mn TL idi. 22,5mn TL'lik operasyonel giderler ve 0,4mn TL'lik
diğer faaliyet gelirleri sonrasında faaliyet karı 12,8mn TL'yi
göstermiştir. 2Ç2018'deki faaliyet karı 6,1mn TL idi. Arena Bilgisayar
2Ç2019'da 10mn TL'lik finansman gideri yazmış ve vergi öncesi kar
2,8mn TL olmuştur. Geçen sene aynı çeyrekteki vergi öncesi zarar 0,4mn
TL idi. 0,5mn TL'lik vergi geliri sonrasında net dönem karı 3,3mn TL
olmuştur. Bu kar içinde 0,1mn TL'lik kontrol gücü olmayan paylara
bağlı zarar olması sebebiyle ana ortaklık payına düşen kar 3,42mn
TL'dir. İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Şirket'in 2019 yılı ilk
yarı ana ortaklık net dönem karı 8,8mn TL'ye yükselmiştir. Şirket 2018
yılının aynı döneminde 2mn TL ana ortaklık net dönem zararı
kaydetmişti.
Orge Enerji Elektrik Taahhüt (ORGE, Sınırlı Pozitif):
Çayırova/Kocaeli'de bulunan Yapı Kredi Bankacılık Üssü'nün OG-AG
Enerji Altyapı Projesi ihalesinin, Şirketin vermiş bulunduğu 26mn
TL+KDV - 27mn TL+KDV aralığındaki teklif ile lehine sonuçlanmış
olduğu, işveren Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından şirkete
iletilmiştir. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile sözleşme görüşmelerine en
kısa sürede başlanması planlanmaktadır. Sözleşme görüşmelerinin olumlu
ya da olumsuz şekilde tamamlanması sonrasında, nihai sözleşme fiyatı
ile diğer gerekli açıklamalar yatırımcılarımız ve kamuoyu ile
paylaşılacaktır. İşin 9 ayda bitirilmesi planlanmaktadır.

FAİZ PİYASALARI

Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,66 seviyesinden %19,64
seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 69,82 milyar TL
ile 62 milyar TL'si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde
fonladı. Geri kalan 7,82 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa
yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün %2,02 seviyesinden
işlem görmeye başlarken, %1,88-%2,06 bandında hareketin ardından, şu
sıralarda %1,89 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle Fed Başkanı
Powell'ın, Fed'in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin
ardından küresel çapta risk iştahının azalmasıyla birlikte güvenli
liman talebinin artışıyla, ABD hazine tahvili faizlerindeki düşüşlerin
devam ettiği gözlenmekte. Bunun yanında, ABD ve Çin arasındaki
ticaret görüşmelerine yönelik belirsizlikler, Trump'ın Çin'e yönelik
yeni tarife adımları, anlaşmasız Brexit ihtimalinin artması, Avrupa'da
zayıf gelen imalat PMI verileri, ABD ve İran arasında artan nükleer
temalı gerilimler gibi risk unsurları da gelişmiş ülke tahvillerine
yönelimi artırmakta.
Almanya'da 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizi ise, geçen
hafta ECB'nin teşvik sinyali vermesinin ardından düşüşe geçerek -%0,42
seviyesiyle rekor düşük seviyeye kadar gerilemesinin ardından, dün
-%0,46 seviyesinin altına gerileyerek rekor düşük seviyesini yeniledi.
Yurtiçi tahvil piyasasında, günlük bazda TL'nin kısmi değer
kaybına karşın, önümüzdeki dönemde TCMB'nin, temkinli bir faiz
indirimine gideceğini belirtmesiyle piyasalarda kademeli faiz düşüşü
beklentilerinin kuvvetlenmesi, TCMB'nin üçüncü enflasyon raporunda yıl
sonu enflasyon tahmininin aşağı yönlü revize edilmesi ve Türkiye CDS
primindeki ılımlı seyirle birlikte, günlük bazda verim eğrisinin kısa
ve orta vadeli taraflarında yatay seyir gözlenirken, uzun vadeli
tarafında ise kısmi artış görüldü. Bu kapsamda, 2 yıllık ve 5 yıllık
gösterge kağıtların faizleri günlük bazda değişmeyerek sırasıyla
%15,98 ve %15,77 seviyelerinde yatay seyrederken, 10 yıllık gösterge
kağıdın faizi ise günlük bazda 9 baz puanlık sınırlı artışla %15,56
seviyesine yükseldi.


******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...

*******

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey